X

Google Translate

  • Türkçe
  • English
  • العربية
  • Pусский
  • Spanish
  • France
  • Germany


Lüle Taşı / Eskişehir Taşı (Alm. Meerschaum)

Lüle Taşı / Eskişehir Taşı (Alm. Meerschaum)

Hidrosilikatlar grubundan bir kil minerali olan lüle taşı, magnezyum silikat ağırlıklı bir yapılanma gösterir. Sertlik derecesi 2 ile 2.5 arasında değişen lüle taşının işlenmesi son derece kolaydır. Bu nedenle ağırlıklı olarak hediyelik eşya, biblo ve pipo yapımında kullanılmaktadır. Rengi genellikle beyaz, krem ve sarımtırak tonlardadır. Doğada yumrular halinde bulunmaktadır. Yumruların büyüklüğü elma ile karpuz boyutuna kadar değişiklik göstermektedir. Lüle kelimesi Farsça kökenlidir ve tütün içmeye yarayan çubuklu ağızlıklara verilen isimdir. Eskiden lüle taşından çoğunlukla bu tür ağızlıklar yapıldığından taşın adı da ‘lüle taşı’ olarak dilimize yerleşmiştir. Ülkemizde Eskişehir ilimizde çıkartıldığından ‘Eskişehir taşı’ adıyla da bilinen lüle taşı, dünyada daha çok ‘meerschaum’ adı ile tanınmaktadır. Bu adlandırma Almanca kökenlidir ve ‘denizköpüğü’ anlamına gelmektedir. 1847 yılında E. F. Glocker adlı bir araştırmacı mürekkep balığı (speia) kemiklerine benzerliğine dayanarak lüle taşı için ‘sepiyolit’ kelimesini kullanmıştır. Bu kelime günümüzde de bazı kaynaklarda lüle taşı için kullanılmaktadır. 
 
Arkeolojik araştırmalar ülkemizde lüle taşı kullanımının günümüzden 5000 yıl öncesine kadar uzandığını ortaya çıkarmıştır. Demirci Höyük kazılarında MÖ. 3000 yılına ait lüle taşı eşyalar ortaya çıkartılmıştır. Lüle taşı, Osmanlı Devleti döneminde ihraç etmiş olduğumuz ilk yeraltı kaynaklarımızdan biridir. Eskişehir’de 18. yüzyılın ortalarından itibaren işletilmeye başlanan lüle taşı ocakları, günümüzde de kullanılmaktadır. Türkiye eskiden beri lüle taşı rezervi açısından dünyada hep birinci sırada yer almıştır. Lüle taşına olan ilgi I. Dünya Savaşı sonrasında belirgin şekilde azalmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalarla, lüle taşı işlemeciliği Eskişehir’de ve ülkemizde yeniden canlandırılmaya çalışılmaktadır.